Murphy kanunlarının isim babası Edward Aloysius Murphy‘dir.Kendisi 1917Panama doğumludur.New Jersey‘de lise eğitimini tamamladıktan sonra ABD askeri akademisine girmiştir.Daha sonrasında mezun olarak havacılık eğitimi almaya karar verir.Tam o sıralarda II. Dünya Savaşı patlak verir ve Pasifik Cephesi’nde savaşa katılır.Aslında Murhpy bir mühendistir ve yükse hızlı roket denemelerinde görev almıştır.
Murphy başka deneylere da kafa yormaya başlar.Bunlardan bir tanesi de insan vücudunun en fazla ne kadarlık bir ivme değerine dayanabildiğinin öğrenilmesidir.Maliyeti oldukça fazla olan bu deneylerde insanlar üzerinde çalışır.Deneyde kullanılmak üzere 16 adet ivme ölçer cihazı kullanılır.Tahmin edeceğiniz üzere cihazlar ya doğruyada yanlış bağlanacaktır.Murphy cihazları hava kuvvetleri personeline, deneklerin üzerine yerleştirmelerini söyler.Ancak personel hatası nedeni ile cihazlar olmaması gere şekilde yani yanlış bağlanmıştır.İşte bu olay sonrasında Murhpy kanunları ortaya çıkar.Ardından Murphy şu meşhur cümleyi kurar;
“Eğer bir işi halletmek için birden fazla olasılık varsa ve bu olasılıklardan biri istenmeyen sonuçlar veya felaket doğuracaksa; kesinlikle bu olasılık gerçekleşecektir.”
“Uçaklar nasıl uçar?”
1990 yılında vefatına kadar bu kanuna daha başka kanunlar da eklemiştir.Mühendisler tarafından oldukça dikkate alınan ve kullanılan bu kurallar 1958 yılında Merriam Webster sözlüğüne girmeyi başarmıştır.
İşte belli başlı Murphy Kanunları:
*Bir işin ters gitme olasılığı varsa o iş mutlaka ters gider.
*Birkaç şeyin ters gitme olasılığı varsa bunların arasında en kötü sonuçlar doğuracak olanı ters gider.
*Bir şeyin ters gitmesi için dört yol olduğunu düşünüp hepsi için önlem alabilirsiniz ama bir beşinci yol mutlaka vardır.
*Bir şeylerin ters gitmesi bir doğa kanunudur. Bu yüzden her şey yolunda gidiyor gibi görünüyorsa dikkat edin; mutlaka ters giden bir şeyler vardır!
*Bir şey arıyorsanız o daima son bakmanız gereken yerdedir.
*İlk baktığınız yerde olma ihtimali ile oraya baktığınızda görmeden geçme ihtimaliniz eşittir.
*Kaybettiğiniz bir şey ancak onun yerine yenisini aldığınızda ortaya çıkar.
*Yeni aldığınız şeyin ucuzunu bulmak için ne kadar aranırsanız aranın, en ucuz seçeneği ancak alışveriş bittikten sonra bulursunuz.
*Hiçbir şey göründüğü kadar kısa sürmez.
*Bir eliniz doluyken kapıyı açmanız gerekirse, anahtarınız mutlaka dolu elinizin tarafındaki ceptedir.
*Bir şey doğru olamayacak kadar iyiyse muhtemelen doğru değildir.
*Birine gökyüzünde 300 trilyon yıldız olduğunu söylerseniz inanır ama o masa boyalı derseniz gidip önce bir eller.
*Sınav sırasında öğretmeniniz sadece aptalca bir şey yazdığınız sırada başınıza gelip yazdıklarınızı okur.
*Bilgisayarda ne kadar ders çalışırsanız çalışın, anneniz içeri siz oyun oynarken girer.
*Geç kaldığınız süre ile trafiğin sıkışıklığının miktarı doğru orantılıdır.
*Tamirciye bozulan bir şeyin neyinin bozuk olduğunu göstermeye çalıştığınız an, o şeyin çalışması için en uygun andır.
*Diğer şeritte trafik hep daha açıktır. Ta ki içinde olduğunuz araç o şeride geçene kadar.
*En hassas şey, düşüp kırılacak olandır.
*Bir işi yapmanın en kolay yolu, ancak o iş bittikten sonra aklınıza gelir.
*Banyoda düşecek bir şey varsa mutlaka tuvaletin içine düşer.
*Çok etkileyici bir şey yaptığınızda mutlaka yalnız olursunuz.
*Kıyafetinizin şıklığı ile üzerinize çamur sıçratan aracın büyüklüğü arasında ciddi bir bağ vardır.
*Rüzgârın yönü daima saçınızı en kötü bozacak yöndür.
*Kıymetli bir şeyin düştüğü yer daima parmak ucunuzun bir santim ilerisidir.
*Tırnaklarınızı kestiğiniz gün, karşınıza kazıması eğlenceli bir şey çıkması için en uygun gündür.
*Bir hata ikinci kez yapılmaz. İkinci kez yapıyorsanız üçüncü kez de yapacaksınız demektir.
*Kameranızda yer kalıp kalmadığından emin değilseniz kalmamıştır.
*Düşürdüğün ekmeğin yağlı yüzünün halıya gelme olasılığı, halının yeniliğiyle doğru orantılıdır.
*Otomobil tamir ederken düşürdüğünüz alet, daima aracın en ulaşılmaz yerine kaçar.
*Bozuk bir alet tamire geldiğinde çalışır.
*Her şey yolunda gidiyor gibi görünüyorsa, senin dünyadan haberin yok.
*Dostlar gelip gider, düşmanlar birikir.
*Murphy’nin altın kaidesi: Altını olan kuralı belirler.
*Hayattaki en güzel şeyler: Ya kanun dışı, ya ahlak dışı ya da şişmanlatıcıdır.
*Herkesin zengin olmak için yürümeyen bir planı vardır.
*Hiçbir iyilik cezasız kalmaz.
*İnsanlar gerçekleri arar, fakat hep kendi görüşleri doğrultusunda ilerler.
*Yeni kravat, çorba çeker.
*Dükkânda ayağa uyan ayakkabı, en çirkin olan ayakkabıdır.
*Seyahate çıkarken, ihtiyacınız olan elbiselerin yarısını ve ihtiyacınız olan paranın iki mislini yanınıza alınız.
*Radyoyu ne zaman açarsanız açın, en sevdiğiniz şarkının son melodilerini duyarsınız.
*Tereyağının sertliği ile üzerine sürülecek ekmeğin yumuşaklığı doğru orantılıdır.
*Yanlış numara hiç meşgul çalmaz.
*Yeni alet almadan, kaybettiğiniz eski aleti bulmanız mümkün değildir.
*Eğer bilgisayarınızda bitirilmesi ölüm kalım meselesi olan bir iş varsa yemeğe çıkmanın tam vaktidir, çünkü elektrik kesilecektir.
*Kendinizi iyi hissediyorsanız kaygılanmayın, geçer.
*Konuşmanızda bir yanlış yapana kadar kimse dinlemiyordur.
*Birine bir makinenin çalışmadığını kanıtlamaya kalkarsanız, makine çalışır.
*Gizli evraklar fotokopi makinesinde unutulur.
*Bir berbere asla saç kesimine ihtiyacınız olup olmadığını, bir satıcıya fiyatlarının iyi olup olmadığını sormayın.
*Bir proje üzerinde çalışırken işi bittiğine inandığınız bir aleti yerine kaldırırsanız ona derhal ihtiyacınız olacaktır.
*Araba kullanmayı öğrenene kadar gerçekten küfretmeyi öğrenemezsiniz.
*Beklenmedik bir anda ele geçen boş vakit, mutlaka boşa harcanır.
*Cuma günleri bir şirkette hasta adam bulamazsınız.
*Şirkette birinin unvanı ne kadar uzunsa yaptığı iş o kadar önemsizdir.
*Şirkette bozulan bir makine, tamirci kapıdan içeri girdiği sırada aniden çalışıverir.
*Sakın para için evlenmeyin. Çok daha uygun koşullarda borç bulabilirsiniz.
*Evli bir çiftin aynı konuda “evet” dediği son yer nikâh masasıdır.
*Eşlerden ilk uyuyan her zaman en yüksek sesle horlayandır.
*Bir kişinin fikirlerini çalmaya ‘alıntı’, birçok kişinin fikirlerini çalmaya ‘araştırma’ derler.
*Yere düşürdüğünüz pazar çantası, daima içinde yumurta olan çantadır.
*Asla paranızın yeteceği şeyi istemezsiniz.
*Bir tarafınız ne kadar çok kaşınıyorsa elinizin ulaşacağı yerden o kadar uzaktadır.
*Hayat geriye doğru anlaşılabilir, ancak ileri doğru yaşanır.
*Sınava girmeden önce notlarına bakarsan en önemli yerlerin en okunaksız yerler olduğunu görürsün.
*En acemi balıkçı daima en büyük balığı yakalar.
*Telefon sen daima dış kapının önünde anahtarlarla boğuşurken çalar.
*Eğer bir şeyi, hiç kimsenin yanlış anlayamayacağı kadar açık anlatıyorsan, birileri mutlaka yanlış anlayacaktır.
*Herkesin uygun bulacağından emin olduğun bir iş yapıyorsan, birileri mutlaka bundan hoşlanmayacaktır.
*Ne zaman işler iyi gidiyor gözükse, mutlaka bir şeyleri gözden kaçırıyorsunuzdur.
*Bir alet düştüğünde, en zor uzanılabilecek köşeye düşer.
*Bütün büyük buluşlar yanlışlıkla yapılır.
*Hiçbir şey programın dışına çıkmadan ya da bütçeyi aşmadan bitirilemez.
*İşin uzmanını seçmek istiyorsan o iş için en uzun süreyi ve en çok parayı isteyeni bulun.
*Bilgisayarlar güvenilmezdir ama insanlar daha da güvenilmezdir.
*Murphy kanunlarından haberiniz olması ile işinizin ters gitmesi arasında hiçbir bağlantı yoktur.